Yasa taslağı,(özel dedektiflik kanunu) ile alakalı olarak ilk çalışmalar, Cumhur B. Turgut Özal döneminde meclis tarafından hazırlanmış olarak taslak olarak kanunlaşması amacıyla başkanlığa sunulmuştur.Fakat bazı eksiklikler ve tamamlanması gereken maddeler olduğu belirtilerek düzenlenmesi amacıyla meclise tekrardan geri gönderilmiştir. Lakin tekrar görüşülmemiş ve yasa tasarısı halini korumaktadır. Ancak kanun maddeleri halen varlığını sürdürmektedir. Özel dedektiflik ile ilgili yasa taslağı; ülkemizde bu konuda geçmişten günümüze bir tane yasa taslağı bulunmaktadır, o da 3963 no’lu yasa tasarısıdır. Her zaman belirtmiş olduğumuz gibi, ülkemizde özel dedektiflik ile ilgili herhangi bir yasa ya da kanun maddesi yoktur. Yani bu mesleğin icra edilememesi gibi veya bu mesleği kapsayan yasalar gibi bunun nedeni de geçmiş yıllarına dayanmaktadır. Sizler de özel dedektiflik ile ilgili yasa taslağı ne oldu, neden yasalaşmadı diye merak ediyorsanız; cevabı: 1994 yılında T.B.M.M. tarafından kabul edilmiş olan ve o dönemki Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel’in onayına sunulan fakat o dönemki Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel tarafından Anayasamızın 89. Maddesi gereği veto edilerek tekrardan görüşülmek üzere T.B.M.M.’ine gönderilen 3963 no’lu yasa tasarısı halen daha meclisin tozlu raflarında beklemekte olup, TBMM İç Tüzüğünün 77.maddesinde göre hükümsüz sayılmakta olup ve Anayasa hukuku literatürüne göre, kadük olacağı belirtilmiştir. Buna istinaden 3963 no’lu yasanın, TBMM Genel Kurulunda kabul edilmiş olmasından dolayı yasalaşmış olup, Anayasamızın 89.maddesi gereği geri gönderildiğinden dolayı, 3963 no’lu yasa kadük olmayacaktır. Özel dedektiflik ile ilgili yasa taslağı hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız; son durumu budur. Günümüzde de Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde özel dedektiflik alanında faaliyet göstermekte olan özel dedektiflerimizin büyük çoğunluğu Türkiye’deki tek özel dedektiflik yasa taslağı olan 3963 no’lu yasa tasarısın maddelerini esas alarak faaliyet göstermekte olup, prensip edinmişlerdir. Türkiye’deki tek özel dedektiflik yasa taslağı olan 3963 no’lu yasa tasarısı der ki; A-Yasanın içeriliğine, görev ve yetki ile bir kısım sorumluklar, cezalar ve veto gerekçeleri bakımından kısaca bakmak, sanırım faydalı ve belki de konunun güncel hale gelmesi bakımından faydalı olacaktır. 1-3963 sayılı Özel Dedektiflik Kanunun “Amaç” başlıklı 1.maddesinde “özel dedektifler ile araştırma görevlilerinin çalışma alanları ile yetki ve sorumluluklarını, nitelikleri, mesleğe kabul ve meslekten çıkarılma esas ve usullerinin” düzenlenmesinin bu yasanın amacı olduğu belirtilmiştir. 2-Yasanın “Silah Taşıma Ve Kullanma Yetkisi” başlıklı 16.maddesinde de “Özel dedektifler bu kanunla verilmiş görevlerini yaparlarken silah taşıma yetkisine haizdir. Özel araştırma görevlisi kendilerine özel silah kullanma belgeleri ile verilen demirbaşa kayıtlı silahlarını korudukları bina, tesis ve kuruluşlarda taşıyabilirler. 3-Yasanın Özel dedektif ve özel araştırma görevlilerinin görev ve çalışma alanları başlıklı 19.maddesinde “özel dedektifler ve istihdam ettikleri özel araştırma görevlileri müşterilerinin vaki talepleri zerine aşağıda ki görevleri yapanlar. a-Aile fertlerinin, aile birliğine zarar veren davranışlarının, kötü alışkanlıklara meyilli olup olmadıklarının incelenmesi, b-Kaybolmuş yada adresi bilinmeyen kişilerin bulunması, adreslerinin tespit edilmesi, c-Kaybolmuş yada çalınmış malların bulunması, d-Korunması istenen kişi yada kuruluş, bina, her türlü tesis yada malın korunmasının sağlanması, e-Özel güvenlik teşkilatı kanunu kapsamında bulunan kurum, kuruluş ve tesislerin güvenliklerinin sağlanması, f-Ticari bir firma, fabrika, imalathane yada her türlü iş yerinde çalışan her kademedeki personelin, dürüstlük ve güvenilirliklerinin, iş verene karşı tutum ve davranışlarının, iş veren aleyhine diğer firma ve kuruluşlarla işbirliği yapıp yapmadıklarının tespit edilmesi, g-Özelikle halka açık bulunan her türlü şirket, büyük mağaza, acenta, süpermarket ve işyerlerinde çalışanlar ile bu yerlere girip çıkan kişilerin mal kaçırılmalarının, mevcut taşınmaz mal ve makinelere zarar vermelerinin kollanması ve önlenmesi, h-İcra iflas dairelerinde, aleyhinde takip yapılan borçluların menkul ve gayri menkul malları ile üçüncü şahıslarda ki hak ve alacaklarının neden ibaret olduğunun araştırılıp tespit edilmesi,” hususları düzenlenmiştir. 4-Yasanın “Umuma Açık Yerlerde Araştırma Ve İnceleme Yetkisi” başlıklı 20.maddesinde, “Özel dedektifler ve istihdam ettikleri özel araştırma görevlileri, umuma açık yer olarak nitelendirilen bilumum yerlere, bu yerlerin açık bulundukları saatler dahilinde bu işyerlerine gelen üçüncü şahıslar ile ilgili olarak bilgi toplamak üzere girmeye, bu yerlerde her ne nam altında olursa olsun hizmet gören kişiler ile, bu yerlerin yetkili yönetici durumunda olan şahıs ve işyeri sahiplerinin bilgilerine başvurmaya yetkilidir. Kişileri, ifade almak üzere bürolarına davet edemezler, zor kullanamazlar, birinci fıkraya göre girdikleri umuma açık iş yerlerinde bu yer ve sahipleri hakkında araştırma ve incelemelerde bulunamazlar. Özel dedektif ve istihdam ettikleri özel araştırma görevlileri, bu görevleri yerine getirirken; kişilerin onurlarını ve kişisel haklarını zedeleyici, özel hayatlarını ihlal edici davranışlarda bulunamazlar ve özel hayata ilişkin bilgileri başka amaçlarla kullanamazlar.” Hükmü getirilmiştir. 5-Yasanın 21.maddesinde “Bilgileri Açıklama Yasağı Ve Doğru Bilgi Verme İlkesi” ile ilgili hususlar, 22.madde de özel dedektif ve araştırma görevlileri ile ilgili “Görevi Kötüye Kullanma Ve İhmal Suçu” ile ilgili düzenleme getirildiği, yasanın 23.maddesinde “Zabıtanın Görevini Aksatmama İlkesi” ile ilgili hususların düzenlendiği anlaşılmaktadır. 6-Yasanın 34.maddesinde “Dosya Tutma” yükümlülüğü ile yasanın 35.maddesinde de “Reklam Yasağı” düzenlenmiş ve “Cezalar” başlıklı 36.maddesinde de “ruhsatsız olarak özel dedektiflik yapanlar, üç aydan bir yıla kadar hapis ve bir milyon liradan on milyon liraya kadar ağır para cezası” ile cezalandırılacakları, “reklam yasağı’nı” ihlal edenlerinde de “beş milyon liraya kadar ağır para cezası” ile cezalandırılacakları belirtilmiştir. B-Yasanın Cumhurbaşkanlığınca iade edilme gerekçesi incelendiğinde; 1-Anayasanın 20.maddesinde düzenlenen özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz ilkesine aykırı olduğu için, 2-Kişilik hakları ve kişi güvenliği açısından tehlike oluşturduğu için, 3-Soruşturmanın gizliliği ilkesine aykırı olduğu için, 4-İşçi ve işveren arasında ki dürüstlük ve güvenilirliklerinin ve bu husustaki diğer tespitlerin özel dedektiflerce yapılmasının iş yasalarına aykırı olduğu, 5-Hakim ve savcılar kanununda hakim ve savcı olmak için 3 andan fazla bir ceza almamış koşulu varken, özel dedektiflerde bu sürenin 6 olarak belirlenmesinin, sakıncalı kişilerin özel dedektif olmalarına olanak sağlayacağı, 6-Silah taşıma yetkisi verilirken, silah kullanma yetkisinin yönetmeliğe bırakılmasının benzer yasalara aykırı olacağı, 7-3963 sayılı yasanın 19.maddesinde, “zarar gören kişi” yerine müşteri ibaresinin kullanılmasının, geniş yorumlara ve ilgisiz kişilerin bilgi ve belge toplamalarına imkan sağlayacağı, 8-Özel dedektiflerin sadece içişleri müfettişleri ile il komisyonunca denetlenip, adalet müfettişlerince denetlenmemesinin denetimin yetersiz kalmasına neden olacağı, 9-Ruhsatsız özel dedektiflik yapanlara verilen cezaların yetersiz olduğu ve caydırıcı olmadığı, 10-Siyasal ve hukuk mezunlarına da, belirli süre özel dedektiflik bürolarında araştırma görevlisi olarak çalışanlara da, özel dedektiflik hakkının verilmesinin yerinde olacağı, 11-Özel dedektifliğe kabul ve görevden uzaklaştırmalarda, kurul kararlarının bakan onayına sunulmamasının sakıncalı olacağı, gerekçeleri ile yasa kabul edilen 3963 sayılı yasa, Anayasamızın 89.maddesi uyarınca bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderilmiştir.C- 5188 sayılı yasa, 3963 sayılı yasa ile ilgili hükümler getirmemiş, bu yasanın yerine çıkarılmamıştır. 5188 sayılı yasanın 13.maddesinde yer alan “Özel güvenlik görevlileri görev alanı içinde ve süresince üniforma giyerler. Görevin ve işyerinin özelliği nedeniyle gerekli görülen hallerde sivil kıyafetle görev yapılmasına komisyon izin verebilir.” Hükmünde geçen sivil kıyafet ile ilgili hüküm hariç bu iki yasa arasında pek de paralellik yoktur, zaten amaçları da farklıdır.D-1937 tarihli 3201 sayılı yasanın 47.maddesinde geçen “dedektif” sıfatı ve görev unvanının, 657 sayılı yasanın geçici 5.maddesi ile 1975 yılından itibaren kaldırıldığı, gerek polis teşkilatında, gerekse de hukuk sistemimizde “dedektif” sıfatı ve görev unvanının polis açısından kullanılmasının mümkün değildir.3201 sayılı yasanın 13.maddesinde emniyet hizmetlerindeki rütbelerin ve bu rütbede görevli bulunan personelin yapacakları görevlerin, emniyet müdüründen polis memuruna kadar tek tek belirtildiği gözetildiğinde “dedektif” sıfat ve unvanının kullanılmasının mümkün bulunmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Zira Yasanın 13.maddesinde belirtilen rütbelerin ve bu rütbelerin her birinin yapabileceği görevler arasında, “dedektif” sıfat ve unvanı kullanılmadığı gibi, 1975 yılından itibaren bu kadrolar boşaltılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde bulunan ve meclisimiz tarafından da kabul edilmiş olan özel dedektiflik ile ilgili herhangi bir başka yasa taslağı bulunmamaktadır.